fâriḋ ~ فَارِضٌ

Kamus-ı Muhit - فارض maddesi

اَلْفَارِضُ [el-fâriḋ] İri ve tenû-mend kişiye denir, gûyâ ki yapıştığı ve çöktüğü nesneyi kuvvetiyle rahne-dâr eder; yukâlu: رَجُلٌ فَارِضٌ أَيْ ضَخْمٌ Ve mutlakan iri ve kaba nesneye ıtlâk olunur; ve minhu yukâlu: لِحْيَةٌ فَارِضٌ وَشِقْشِقَةٌ فَارِضٌ وَلَهَاةٌ فَارِضٌ أَيْ ضَحْمَةٌ Cemʹi فُرَّضٌ [furraḋ] gelir, رُكَّعٌ [rukkaʹ] vezninde) Ve

فَارِضٌ [fâriḋ] Kadîm nesneye denir, yaşlı sığıra teşbîhle; yukâlu: شَيْءٌ فَارِضٌ أَيْ قَدِيمٌ Ve fenn-i ferâ΄ize ʹâlim ve dânâ olan adama denir.

Vankulu Lugatı - فارض maddesi

اَلْفَارِضُ [el-fâriḋ] (râ’nın kesriyle) Yaşlı olan sığır. Ve

فَارِضٌ [fâriḋ] Şol kimseye de derler ki ʹilm-i ferâ΄iz bile. Ve her nesnenin fermûdesine dahi فَارِضٌ [fâriḋ] derler; yukâlu: لِحْيَةٌ فَارِضَةٌ إِذَاكَانَتْ عَظِيمَةً

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı