فَاتِنٌ Fâtin] (صَاحِبٌ [ṡâḩib] vezninde)
اَلْفَاتِنُ [el-fâtin] (tâ’nın kesriyle) Âfete uğrayan kimse; yukâlu: قَلْبٌ فَاتِنٌ أَيْ مُفْتَتَنٌ ve
فَاتِنٌ [fâtin] Tarîk-i haktan azdırıcıya dahi derler, مُضِلٌّ [muḋill] maʹnâsına. Ferrâ eyitti: Ehl-i Ḩicâz مَا أَنْتُمْ عَلَيْهِ بِفَاتِنِينَ derler. Ve ehl-i Necd بِمُفْتِنِينَ derler,أَفْتَنْتُ den ahz edip أَضْلَلْتُ maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı