اَلْفَلْيُ [el-fely] (fâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bir kimsenin başına kılıçla vurmak; tekûlu: فَلَيْتُهُ إِذَا ضَرَبْتَ بِهِ رَأْسَهُ Ve
فَلْيٌ [fely] Başı bitlemeğe dahi derler; tekûlu: فَلَيْتُ مِنْ رَأْسِهِ مِنَ الْقَمْلِ Ve قَمْلٌ [ḵaml] bite derler, kehle maʹnâsına. Ve
فَلْيٌ [fely] Şiʹrin maʹnâsında te΄emmül edip istihrâc etmeğe dahi derler; tekûlu: فَلَيْتُ الشِّعْرَ إِذَا تَدَبَّرْتَهُ وَاسْتَخْرَجْتَ مَعَانِيهِ وَغَرِيبَهُ عَلَى رِوَايَةِ ابْنِ السِّكِّيتِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı