اَللَّيْثُ [el-leyšamp;] (lâm’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Arslana denir. Ve bir nevʹ örümceğe denir ki hurde olur, sıçrayıp sinek sayd eder. Ve be-gâyet fasîh ve mütekellim ve belîg adama ıtlâk olunur ki darb-ı lisâna mâlik olup muhâvere ve mücâdelede bî-hemtâ ola; yukâlu: هُوَ لَيْثٌ أَيْ لَسِنٌ بَلِيغٌ Ve
لَيْثٌ [Leyšamp;] Bir kabîle pederinin ismidir ki İbn Bekr b. ʹAbdumenât olacaktır. Ve لَيْثُ عِفِرِّينَ harf-i râ΄ bâbında mezkûrdur.
اَللِّيثُ [el-Lîšamp;] (lâm’ın kesriyle) Sirreyn ile Mekke meyânında bir mevziʹdir; onda bir vakʹa olmakla يَوْمُ اللِّيثِ [Yevmu’l-Lîšamp;] maʹrûftur. Ve
لِيثٌ [lîšamp;] أَلْيَثُ [elyešamp;] kelimesinden cemʹ olur. Ve
أَلْيَثُ [elyešamp;] (أَبْيَضُ [ebyaḋ] vezninde) Dilîr ve bahâdıra denir, asl لِيثٌ [lîšamp;] mâddesi zor ve kuvvet maʹnâsına mevzûʹdur.
اَللَّيْثُ [el-leyšamp;] (lâm’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Arslan, أَسَدٌ [esed] maʹnâsına. Ve
لَيْثٌ [leyšamp;] Şol örümceğe derler ki sineği sıçramakla avlar.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı