اَلنَّتْءُ [en-net΄] (nûn’un fethi ve tâ’nın sükûnuyla) ve
اَلنُّتُوءُ [en-nutû΄] (zammeteynle) mürtefiʹ olmak; yukâlu: نَتَأَ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ Fi’l-meseli: “تَحْقِرُهُ وَيَنْتَأُ” أَيْ يَرْتَفِعُ ve
نَتْءٌ [net΄] Bir nesnenin mevziʹinden hurûcuna dahi derler, o mevziʹden ayrılmaksızın. Ve şişmek maʹnâsına da gelir; yukâlu : نَتَأَتِ الْقَرْحَةُ إِذَا وَرِمَتْ Ve bir nesne üzerine çıkagelmeğe dahi derler, نَبْءٌ [neb΄] maʹnâsına; yukâlu: نَتَأْتُ عَلَى الْقَوْمِ أَيْ طَلَعْتُ عَلَيْهِمْ Ve bâlig olup mürtefiʹ olmağa derler; yukâlu: نَتَأَتِ الْجَارِيَةُ إِذَا بَلَغَتْ وَارْتَفَعَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı