Necm ~ نَجْمُ

Kamus-ı Muhit - نجم maddesi

نَجْمٌ [necm] Sâkı olmayıp kabak ve hıyâr teveği gibi yere yayvan ve münbasit olan nebâta denir; yukâlu: بِالْأَرْضِ نَجْمٌ كَثِيرٌ أَيْ نَبَاتٌ عَلَى غَيْرِ سَاقٍ Ve mahdûd ve muʹayyen olan vakte ıtlâk olunur, zîrâ ʹArablar evkâtı نَجْمٌ [necm] ile tahdîd ederler. Ve

نَجْمُ [Necm] [muʹarref olarak] Bir recül adıdır. Ve asl ve bünyâd maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ مِنْ نَجْمٍ صِدْقٍ أَيْ مِنْ أَصْلٍ صِدْقٍ Ve vakt-i muʹayyende edâ olunacak ʹulûfe ve vazîfeye ıtlâk olunur.

Vankulu Lugatı - نجم maddesi

اَلنَّجْمُ [en-necm] (nûn’un fethi ve cîm’in sükûnuyla) Taʹyîn olunan vakt. Ve

نَجْمٌ [necm] Sâkı olmayan ota dahi derler; yaʹnî baldırı olmayıp yere düşen ota derler, kabak teveği gibi meselâ;kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ﴾ (الرحمن، 6) Ve

نَجْمٌ [necm] Yıldıza dahi derler, كَوْكَبٌ [kevkeb] maʹnâsına. Ve

اَلنَّجْمُ [en-Necm] (lâm-ı taʹrîfle) Süreyyâ yıldızıdır ki Ülker demekle maʹrûftur. Ve

اَلنَّجْمُ [en-Necm] Zikr olunan yıldızın ʹalemidir, زَيْدٌ [Zeyd] gibi ve عَمْرٌو [ʹAmr] gibi.Kaçan طَلَعَ النَّجْمُ deseler,Süreyyâ’yı dilerler. Ve kaçan elif lâm’ı ihrâc etseler nekire olur. Ve

نَجْمٌ [necm] Asl maʹnâsına da gelir; yukâlu: لَيْسَ لِهَذَا الْحَدِيثِ نَجْمٌ أَيْ أَصْلٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı