اَلنَّشْطُ [en-neşṯ] (nûn’un fethi ve şîn’in sükûnuyla) Yılan azı dişiyle ısırmak; yukâlu: نَشَطَتْهُ الْحَيَّةُ تَنْشُطُ نُشُوطًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَتَنْشِطُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي نَشْطًا إِذَا عَضَّتْهُ بِنَابِهَا Ve
نَشْطٌ [naşṯ] Kuyudan bekresiz su çekmeğe dahi derler. Ve nâkanın adımı vâsiʹ olmağın yürümesi hûb olmağa dahi derler; yukâlu: حَسُنَ مَا نَشَطَتِ السَّيْرَ يَعْنِي سَدْوَ يَدَيْهَا Ve سَدْوٌ [sedv] mühmeleteynle adım vâsiʹ olmağa derler. Ve
نَشْطٌ [naşṯ] İpi âsân düğmeğe dahi derler; yukâlu: نَشَطْتُ الْحَبْلَ أَنْشُطُهُ نَشْطًا إِذَا عَقَدْتَهُ أُنْشُوطَةً Ve أُنْشُوطَةٌ [unşûṯat]ın tefsîri bunun ʹakabince gelir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı