اَلنَّضْفُ [en-naḋf] (nûn’un fethi ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Hizmet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَضَفَهُ نَضْفًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا خَدَمَهُ Ve zartalamak maʹnâsınadır; yukâlu: نَضَفَ الْحِمَارُ إِذَا ضَرَطَ Ve
نَضْفٌ [naḋf] ve
نَضَفٌ [neḋaf] (fethateynle) Deve köşeği memede olan sütün mecmûʹunu içmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَضَفَ الْفَصِيلُ مَا فِي ضَرْعِ أُمِّهِ وَنَضِفَ نَضْفًا وَنَضَفًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي وَالرَّابِعِ إِذَا امْتَكَّهُ وَشَرِبَ جَمِيعَ مَا فِيهِ Ve
نَضَفٌ [neḋaf] (fethateynle) Saʹter-i berrî ismidir ki kekik taʹbîr olunan ottur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı