اَلْإِخْفَاقُ [el-iḣfâḵ] (hemzenin kesriyle) Kuş uçarken kanadın salmak; yukâlu: خَفَقَ الطَّائِرُ إِذَا طَارَ وَأَخْفَقَ إِذَا ضَرَبَ بِجَنَاحَيْهِ ve
إِخْفَاقٌ [iḣfâḵ] Bir kimse libâsın yaldıratmağa dahi derler; yukâlu: أَخْفَقَ الرَّجُلُ بِثَوْبِهِ إِذَا لَمَعَ بِهِ Ve
إِخْفَاقٌ [iḣfâḵ] Yıldız dolunmağa dahi derler; yukâlu: أَخْفَقَتِ النُّجُومُ إِذَا تَوَلَّتْ لِلْمَغِيبِ Ve
إِخْفَاقٌ [iḣfâḵ] Ganîmet almamağa dahi derler. Ve sayyâd sayd alamamağa dahi derler; yukâlu: أَخْفَقَ الرَّجُلُ إِذَا غَزَا وَلَمْ يَغْنَمْ وَأَخْفَقَ الصَّائِدُ إِذَا رَجَعَ وَلَمْ يَصْطَدْ Ve
إِخْفَاقٌ [iḣfâḵ] Bir kimse mutlakan bir hâcet için teveccüh edip bulamamağa dahi derler; yukâlu: طَلَبَ حَاجَةً فَأَخْفَقَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı