اَلْإِنْهَاجُ [el-inhâc] Solutmak; yukâlu: أَنْهَجْتُ الدَّابَّةَ أَيْ سِرْتُ عَلَيْهَا حَتَّى انْبَهَرَتْ Ve إِنْبِهَارٌ [inbihâr] râ-i mühmele ile ʹalâ-vezni اَلْإِنْفِعَال [el-infiʹâl] solumak maʹnâsına. Ve bez eskimek maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَنْهَجَ الثَّوْبُ إِذَا أَخَذَ فِي الْبِلَى Ve بِلَى [bilâ] bâ’nın kesri ve lâm’ın fethiyle eskimek maʹnâsınadır. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: أَنْهَجَ الثَّوْبُ derler نَهَجَ الثَّوْبُ demezler. Ve
إِنْهَاجٌ [inhâc] Yol âşikâre olmağa da derler; yukâlu: أَنْهَجَ الطَّرِيقُ أَيِ اسْتَبَانَ وَصَارَ نَهْجًا وَاضِحًا مِنْهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı