اَلْإِهْدَافُ [el-ihdâf] (hemzenin kesriyle) Tepe üzerine çıkmak; yukâlu: أَهْدَفَ عَلَى التَّلِّ إِذَا أَشْرَفَ Ve تَلٌّ [tell] tâ-i müsennâtın fethiyle küçük tepeye derler. Ve
إِهْدَافٌ [ihdâf] Sığınmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَهْدَفَ إِلَيْهِ إِذَا لَجَأَ Ve
إِهْدَافٌ [ihdâf] Bir nesne bir kimseye müteʹayyin olmağa dahi derler; yukâlu: أَهْدَفَ لَكَ الشَّيْءُ إِذَا انْتَصَبَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı