اَلْإِنْقَاعُ [el-inḵâʹ] (hemzenin kesriyle) Devâyı ve devâdan gayrı nesneyi suda ıslamak. Ve
إِنْقَاعٌ [inḵâʹ] نَقِيعَةٌ [neḵîʹat] davarın boğazlamağa dahi derler; yukâlu: أَنْقَعْتُ النَّقِيعَةَ إِذَا ذَبَحْتَهَا Ve
إِنْقَاعٌ [inḵâʹ] Su bir kimseyi kandırmağa dahi derler; yukâlu: أَنْقَعَنِي الْمَاءُ أَيْ أَرْوَانِي وَأَنْقَعْتُ الشَّيْءَ فِي الْمَاءِ Ve suyu bir yerde çok alıkomağa dahi derler; yukâlu: طَالَ إِنْقَاعُ الْمَاءِ وَاسْتِنْقَاعُهُ حَتَّى اصْفَرَّ Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: أَنْقَعْتُ لَهُ شَرًّا derler, istiʹâreten. Ve
إِنْقَاعٌ [inḵâʹ] Birbiri ardınca feryâd etmeğe dahi derler; yukâlu: أَنْقَعَ صَوْتَهُ إِذَا تَابَعَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı