اَلْأَوْنُ [el-evn] (عَوْنٌ [ʹavn] vezninde) Râhat ve huzûr ve ârâm maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ عَلَى أَوْنٍ أَيْ دَعَةٍ وَسَكِينَةٍ Ve rıfk ve sühûlet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: آنَ عَلَى نَفْسِهِ يَؤُونُ أَوْنًا إِذَا رَفَقَ Ve âheste ve ağır ağır yürümek maʹnâsınadır; tekûlu: إِمْشِ عَلَى الْأَوْنِ أَيْ رُوَيْدًاve tekûlu: أُنْتُ أَؤُونُ أَوْنًا Ve
أَوْنٌ [evn] Hurcun ve heybenin bir gözüne denir; yukâlu: وَضَعَهُ فِي أَوْنِ الْخُرْجِ أَيْ أَحَدِ جَانِبَيْهِ Ve bir mevziʹ adıdır.
اَلْأَوْنُ [el-evn] (hemzenin fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Refâhiyet ve huzûr ve sükûn ve rıfk üzere olmak; tekûlu minhu: أُنْتُ أَؤُونُ أَوْنًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ Ve
أَوْنٌ [evn] Heybenin bir gözüne dahi derler; tekûlu: خُرْجٌ ذُو أَوْنَيْنِ وَهُمَا كَالْعِدْلَيْنِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı