اَلْإِيحَادُ [el-îḩâd] (hemzenin kesriyle) Bir nesneyi yâ bir kimseyi yalnız eylemek maʹnâsınadır. Bu münâsebetle أَوْحَدَهُ لِلْأَعْدَاءِ derler, تَرَكَهُ maʹnâsına; yaʹnî “Düşmana mukâbil onu yalnız bıraktı” demektir. Ve “Filân adam yalnızca kaldı, ehl ve akribâsı kalmadı” diyecek yerde أَوْحَدَ اللهُ جَانِبَهُ derler, بَقِيَ وَحْدَهُ maʹnâsına. Ve
إِيحَادٌ [îḩâd] Bârî taʹâlâ bir adamı ʹilm ve fazîlet ve sâ΄ir meziyyet cihetiyle ferîd-i asr kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْحَدَ اللهُ فُلاَنًا إِذَا جَعَلَهُ وَاحِدَ زَمَانِهِ Ve bir dâne doğurmak maʹnâsınadır ki ikiz doğurmak mukâbilidir; yukâlu: أَوْحَدَتِ الشَّاةُ إِذَا وَضَعَتْ وَاحِدَةً
اَلْمُوحِدَةُ [el-mûḩidet] (mîm’in zammı ve ḩâ’nın kesriyle) Bir doğuran koyun. Ve
إِيحَادٌ [îḩâd] Bî-nazîr etmeğe dahi derler; yukâlu: أَوْحَدَهُ اللهُ أَيْ جَعَلَهُ وَاحِدَ زَمَانِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı