اَلْخَازِبَازِ [el-ḣâzibâzi] (ḣâ-yı muʹceme ve zâ’ların kesr üzere binâsıyla) ve
اَلْخِزْبَازُ [el-ḣizbâz] (قِرْطَاسٌ [ḵirṯâs] vezninde) ve
خَازَبَازَ [ḣâzebâze] (zâ’ların fethiyle) ve
خَازَبَازُ [ḣâzebâzu] (zâ-yı ûlânın fethi ve sâniye’nin zammıyla) ve
خَازُبَازِ [ḣâzubâzi] (ûlânın zammı ve sâniyenin kesriyle) ve
خَازِبَازُ [ḣâzibâzu] (ûlânın kesri ve sâniyenin zammıyla) ve
خَازِبَاءُ [ḣâzibâ΄] (قَاصِعَاءُ [ḵâṡiʹâ΄] vezninde zâ’nın harekât-ı selâsıyla) ve
خِزْبَاءُ [ḣizbâ΄] (حِرْبَاءُ [ḩirbâ΄] vezninde) ve
خَازُبَازٍ [ḣâzubâzin] (muzâf olarak ûlâ’nın zammı ve sâniyenin tenvîni ile) Bir nevʹ sineğe denir ki bâgçe ve çemen-zârda olur, ʹalâ-kavlin vızırtılarından hikâyedir. Şârih der ki ḣاَلْخَازِبَازِ أَخْصَبُḢ emsâldendir, zîrâ o sinek bahâr eyyâmı zuhûr ve hısb-ı sâle delâlet eder. Ve
خَازِبَازِ [ḣâzibâzi] Bir gûne maraz adıdır ki devenin ve insânın boyunlarında ve boğazlarında ʹârız olur. Ve iki gûne nebât adıdır. Ve kediye denir, سِنَّوْرٌ [sinnevr] gibi.
اَلْخِزْبَازُ [el-ḣizbâz] (ḣâ’nın kesri ve zâ’nın sükûnuyla) خَازِبَازِ [ḣâzibâzi] maʹnâsına lügattır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı