اَلصَّفَائِحُ [eṡ-ṡafâ΄iḩ] صَفِيحَةٌ [ṡafîḩat]ın cemʹidir, yassı nesnelere denir. Ve kabâ΄il-i re΄se ıtlâk olunur ki kâse-i serin müştemil olduğu kemik kıtʹalarıdır ki birbirine gûyâ ki sonradan yapıştırılmıştır. Ve
صَفَائِحُ [Ṡafâ΄iḩ] Bir mevziʹ adıdır. Ve
صَفَائِحُالْبَابِ [ṡafâ΄iḩu’l-bâb] Elvâhı yaʹnî kanatlarının mâddeleri olan tahtalardır, baʹdehu kanatlarına da ıtlâk olundu. Pes her kanadına صَفِيحَةٌ [ṡafîḩat] denir. Ve
صَفَائِحُ [ṡafâ΄iḩ] Yüzleri enli kılıçlara denir. Ve basîta ve mihrâb taşı gibi yufkaca yassı taşlara denir.
اَلصَّفَائِحُ [eṡ-ṡafâ΄iḩ] (ṡâd’ın fethi ve hemzenin kesriyle) Cemʹi. Ve
صَفَائِحُ بَابٍ [ṡafâ΄iḩu bâb] Kapının kanatlarıdır. Ve
صَفِيحَةٌ [ṡafîḩat] Enli kılıca derler. Ve enli taşa dahi صَفِيحَةٌ [ṡafîḩat] derler. Ve her enli nesnenin yüzüne صَفِيحَةٌ [ṡafîḩat] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı