eṡ-ṡaḵʹâ΄ ~ اَلصَّقْعَاءُ

Kamus-ı Muhit - الصقعاء maddesi

اَلصَّقْعَاءُ [eṡ-ṡaḵʹâ΄] (صَحْرَاءُ [ṡaḩrâ΄] vezninde) Güneşe ıtlâk olunur, insânın tepesine darb-ı harâret eylediği için; yukâlu: زَالَتِ الصَّقْعَاءُ أَيِ الشَّمْسُ Kâle’ş-şârih: قَالَ ابْنُ اَسْوَدَ الدُّئَلِيِّ لِأَبِيهِ فِي يَوْمٍ شَدِيدِ الْحَرِّ يَا أَبَتِ مَا أَشَدُّ الْحَرِّ بِضَمِّ الدَّالِ وَكَسْرِ الرَّاءِ قَالَ إِذَا كَانَتِ الصَّقْعَاءُ مِنْ فَوْقِكَ وَالرَّمْضَاءُ مِنْ تَحْتِكَ فَقَالَ أَرَدْتُ أَنَّ الْحَرَّ شَدِيدٌ فَقَالَ قُلْ إِذَنْ مَا أَشَدَّ الْحَرَّ بِفَتْحِ الدَّالِ وَالرَّاءِ فَحِينَئِذٍ وَضَعَ بَابَ التَّعَجُّبِ

Vankulu Lugatı - الصقعاء maddesi

اَلصَّقْعَاءُ [eṡ-ṡaḵʹâ΄] (ṡâd’ın fethi ve ḵâf’ın sükûnu ve elifin meddiyle) Güneş. Rivâyet olunur ki Ebu’l-Esved ed-Du΄elî’nin kızı bir gâyet ıssı günde vâlidine eyitti: يَا أَبَتِ مَا أَشَدُّ الْحَرِّ Ebu’l-Esved eyitti: إِذَا كَانَتِ الصَّقْعَاءُ مِنْ فَوْقِكِ وَالرَّمْضَاءُ مِنْ تَحْتِكِ Pes kız eyitti: Şiddet-i harâret ne tarîkle olduğın su΄âl etmem, maksûdum ziyâde harâret olduğın iʹlâmdır. Ebu’l-Esved eyitti: Pes مَا أَشَدَّ الْحَرَّ de. Yaʹnî dâl’ın fethi ve râ’nın nasbı ile. Ebu’l-Esved bu kelâmıyla bâb-ı taʹaccübü vazʹ etti. Ve

صَقْعَاءُ [ṡaḵʹâ΄] Başının ortasında ak olan tavşancıla dahi derler. Ve gayrı nesneye dahi ıtlâk olunur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı