el-ḵuṡûr ~ اَلْقُصُورُ

Kamus-ı Muhit - القصور maddesi

اَلْقُصُورُ [el-ḵuṡûr] (ظُهُورٌ [żuhûr] vezninde) Bu dahi bir işi işlemeğe kudreti var iken imtinâʹla el çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَصَرَ عَنِ الْأَمْرِ قُصُورًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا انْتَهَى Ve bir nesneden ʹâciz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَصَرَ عَنِ الْأَمْرِ إِذَا عَجَزَ Ve bir şedîd nesne yavaşıyıp sâkin olmak maʹnâsınadır; tekûlu: قَصَرَ عَنِّي الْوَجَعُ وَالْغَضَبُ إِذَا سَكَنَ Ve bir nesne bereketlenip artmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَصَرَ الطَّعَامُ إِذَا نَمَا Ve bir nesne ağır pahaya çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَصَرَ اللَّحْمُ إِذَا غَلاَ Ve eksilmek ve ucuz olmak maʹnâlarına olmakla iki cihetten zıdd olur; yukâlu: قَصَرَ الشَّيْءُ إِذَا نَقَصَ ve yukâlu: قَصَرَ الشَّيْءُ إِذَا رَخَصَ

Vankulu Lugatı - القصور maddesi

اَلْقُصُورُ [el-ḵuṡûr] (zammeteynle) Cemʹi, sarâylar maʹnâsına. Ve

قَصْرُ الظَّلَامِ [ḵaṡru’ż-żalâm] Gecenin gündüze ihtilâtına derler ki akşam erişmeden ʹibârettir. Ve

قُصُورٌ [ḵuṡûr] Bir nesneden ʹâciz olmağa da derler; tekûlu: قَصَرْتُ عَنِ الشَّيْءِ قُصُورًا إِذَا عَجَزْتَ عَنْهُ وَلَمْ تَبْلُغْهُ Ve ok nişândan beri kalmağa da derler; yukâlu: قَصَرَ السَّهْمُ عَنِ الْهَدَفِ Ve هَدَفٌ [hedef] fethateynle ve fâ’yla nişân ki ok atmak için dikerler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı