ṡunbûr ~ صُنْبُورٌ

Kamus-ı Muhit - صنبور maddesi

اَلصُّنْبُورُ [eṡ-ṡunbûr] (زُنْبُورٌ [zunbûr] vezninde) Şol hurmâ ağacına denir ki aşağısı incelip ve budak dipleri berg ve şâhtan mütecerrid ve meyvesi kalîl ola. Burada kıllet ʹademden kinâyedir. Ve yalnızca ve başkaca olan hurmâ ağacına denir. Ve büyük hurmâ ağacının dibinden sürüp çıkan filizlere ve fidanlara denir. Ve hurmâ ağacının köküne denir. Ve şol kimseye denir ki kavm ve kabîlesi ve ehl ve evlâdı olmayıp yalnızca zaʹîfü’l-hâl ve zelîl ve hakîr ola. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: إِنَّ كُفَّارَ قُرَيْشٍ كَانُوا يَقُولُونَ فِي النَّبِيِّ عَلَيْهِ الصَّلَاةُ وَالسَّلاَمُ مُحَمَّدٌ صُنْبُورٌ فَإِذَا مَاتَ انْقَطَعَ ذِكْرُهُ فَأَنْزَلَ اللهُ تَعَالَى ﴿إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ﴾ Ve

صُنْبُورٌ [ṡunbûr] Fürû-mâye ve le΄îm ve nâkese ıtlâk olunur. Ve mecrâ-yı mâ΄ olan künk ve oluk makûlesinin ağızına denir ki su ondan içeriye dâhil olur, فَمُ الْقَنَاةِ [femu’l-ḵanât] maʹnâsına. Ve bardak ve ibrîk ve matara makûlesi evânîde olan emziğe denir ki ondan su içilir, demirden ve tenekeden ve sâ΄irden olur. Kezâlik çeşmelerde olan musluğa ıtlâk olunur; yukâlu: شَرِبَ مِنَ الصُّنْبُورِ وَهُوَ قَصَبَةٌ فِي الْإِدَاوَةِ يُشْرَبُ مِنْهَا حَدِيدًا أَوْ رَصَاصًا أَوْ غَيْرَهُ Ve havuzun oluğuna, ʹalâ-kavlin havuz yaykandıkta taşra akacak deliğine ıtlâk olunur. Ve küçük çocuğa denir. Ve âfet ve dâhiyeye ıtlâk olunur. Ve rîh-i bârideye ve rîh-i hârreye denmekle azdâddan olur.

Vankulu Lugatı - صنبور maddesi

اَلصُّنْبُورُ [eṡ-ṡunbûr] (ṡâd’ın zammı ve nûn’un sükûnu ve bâ’nın zammı ve meddiyle) Şol hurmâ ağacıdır ki yalnız kalıp aşağısı incelip kabı soyulmuş ola. Ve

صُنْبُورٌ [ṡunbûr] Şol kimseye derler ki yalnız kala, veledi ve kardeşi olmaya. Ve havuzun hâssaten oluğuna dahi derler, Ebû ʹUbeyd rivâyetinde. Ve demirden ve kalaydan olan kapların su içilmek için olan emziğine de derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı