اَلْإِهْلَالُ [el-ihlâl] (hemzenin kesriyle) Yeni ay görünmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهَلَّ الْهِلَالُ وَأُهِلَّ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا ظَهَرَ Mü΄ellifin وَلَا تَقُلْ أَهَلَّ kavliyle nehyi شَهْرٌ [şehr]e isnâd olunmak sûretindedir ki zikr olundu. Ve
إِهْلَالٌ [ihlâl] Çocuk tevellüd eylediği anda bükâ ile çağırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَهَلَّ الصَّبِيُّ بِمَعْنَى اسْتَهَلَّ Ve yeni aya bakmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَهَلَّ الرَّجُلُ إِذَا نَظَرَ إِلَى الْهِلَالِ Ve kılıç madrûbun aʹzâsından bir mikdârını kesip ayırmak maʹnâsınadır ki hilâlvârî olur; yukâlu: أَهَلَّ السَّيْفُ بِفُلَانٍ إِذَا قَطَعَ مِنْهُ Ve pek susuz kimse tükrüğü yığılmakla boğazına nevʹan rutûbet gelmek için dilini küçük dile doğru kaldırıp bükmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهَلَّ الْعَطْشَانُ إِذَا رَفَعَ لِسَانَهُ إِلَى لَهَاتِهِ لِيَجْتَمِعَ لَهُ رِيقُهُ Ve bir adam ayın gurresini görmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهَلَّ الشَّهْرَ إِذَا رَأَى هِلَالَهُ Ve hacc eden kimse bülend âvâz ile telbiye eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهَلَّ الْمُلَبِّي إِذَا رَفَعَ صَوْتَهُ بِالتَّلْبِيَةِ
اَلْإِهْلَالُ [el-ihlâl] (hemzenin kesriyle) Hacc eden kimse لَبَّيْكَ demede âvâzın kaldırmak; yukâlu: أَهَلَّ الْمُعْتَمِرُ إِذَا رَفَعَ صَوْتَهُ بِالتَّلْبِيَةِ Ve
إِهْلَالٌ [ihlâl] Ay görünmeğe dahi derler; yukâlu: أُهِلَّ الْهِلَالُ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ وَلَا يُقَالُ أَهَلَّ وَيُقَالُ أَهْلَلْنَا عَنْ لَيْلَةِ كَذَا وَلَا يُقَالُ أَهْلَلْنَاهُ فَهَلَّ كَمَا يُقَالُ أَدْخَلْنَاهُ فَدَخَلَ وَهُوَ قِيَاسُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı