evfâḋ ~ أَوْفَاضٌ

Kamus-ı Muhit - أوفاض maddesi

اَلْأَوْفَاضُ [el-evfâḋ] (hemzenin fethiyle) وَفْضٌ [vefḋ - vefaḋ]ın cemʹidir ki fâ’nın sükûnuyla ve fethiyledir, ʹacele maʹnâsınadır; yukâlu: لَقِيتُهُ عَلَى أَوْفَاضٍ أَيْ عَجَلَةٍ كَمَا تَقُولُ عَلَى وَفْزٍ وَأَوْفَازٍ ʹAcele iki taraftan olduğuna yâhûd mübâlagaya mebnîdir. Ve

أَوْفَاضٌ [evfâḋ] Ahlât ve ecnâs-ı nâstan olan fırkalara yâhûd kabâ΄il-i müteferrikadan müctemiʹ cemâʹate denir, ashâb-ı suffe gibi. Yâhûd şol cemâʹate denir ki her birinin yanında azık çantaları ola. Ve

أَوْفَاضٌ [evfâḋ] Kezâlik وَفَضٌ [vefaḋ] lafzından cemʹ olur ki fethateynledir, üzerinde et katʹ olunan tahtaya ve kütüğe denir, yağrık taʹbîr olunur.

Vankulu Lugatı - أوفاض maddesi

اَلْأَوْفَاضُ [el-evfâḋ] (hemzenin fethi ve vâv’ın sükûnuyla) ʹAcele maʹnâsınadır; yukâlu: لَقِيتُهُ عَلَى أَوْفَاضٍ أَيْ عَلَى عَجَلَةٍ [Bu] أَوْفَازٌ [evfâz] gibi ki أَوْفَازٌ [evfâz] dahi fâ΄ ile ve zâ-i muʹceme ile ʹacele maʹnâsınadır. Ve

أَوْفَاضٌ [evfâḋ] Bir yere cemʹ olan firak-ı muhtelifeye derler ki kabâ΄il-i müteʹaddideden gelmiş ola, ashâb-ı suffe gibi; ve fi’l-hadîsi: “أَنَّهُ أَمَرَ بِصَدَقَةٍ أَنْ تُوضَعَ فِي الْأَوْفَاضِ”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı