اَلْخُشَاشُ [el-ḣuşâş] (ḣâ’nın zammıyla) Alçak ve redî΄ şey΄e denir; yukâlu: لَمْ يَبْقَ إِلاَّ خُشَاشُهُ أَيْ رَدِيئُهُ Ve dişiye kızgın deveye denir; yukâlu: بَعِيرٌ خُشَاشٌ أَيْ مُغْتَلِمٌ
اَلْخِشَاشُ [el-ḣişâş] (ḣâ’nın kesriyle) Devenin burnu kemiğine geçirdikleri ağaçtan burunsalığa denir ki yavaşıtmak için geçirirler; tekûlu: شُدَّ فِي أَنْفِ بَعِيرِكَ الْخِشَاشَ وَهُوَ مَا يُدْخَلُ فِي عَظْمِ أَنْفِ الْبَعِيرِ مِنْ خَشَبٍ Ve çuvala denir; tekûlu: أَلْقِهِ فِي الْخِشَاشِ أَيِ الْجُوَالِقِ Ve dargınlığa denir; yukâlu: حَرِّكَ خِشَاشَهُ أَيْ غَضَبَهُ Ve taraf ve cânib maʹnâsınadır. Ve işlek ve mâzî ve nâfiz adama denir; bunda ḣâ’nın harekât-ı selâsıyla lügattır. Ve hâssaten dağ yılanına denir; yukâlu: لَدَغَهُ الْخِشَاشُ أَيْ حَيَّةُ الْجَبَلِ Niteki sahrâ yılanına أَفْعَى [efʹâ] denir ki engerek olacaktır; ikisi de soktuğunu sağ komaz. Ve
خِشَاشٌ [ḣişâş] Beynisi olmayan devâbb-ı arza ve kuşa denir, deve kuşu ve toy kuşu gibi. Ve Medîne kurbünde iki dağın adıdır ki خِشَاشَانِ [Ḣişâşân] ıtlâk olunur. Ve
خِشَاشٌ [ḣişâş] (ḣâ’nın harekât-ı selâsıyla] Haşerât-ı arza denir. Ve serçelere ve serçe makûlesi küçük kuşlara denir; müfredi خِشَاشَةٌ [ḣişâşet]tir.
اَلْخَشَاشُ [el-ḣaşâş] (ḣâ’nın fethiyle) Şol kimsedir ricâlden ki keskin ve mukdim ola. Ve gâh mazmûm dahi kılarlar.
اَلْخِشَاشُ [el-ḣişâş] (ḣâ’nın kesriyle) Şol nesnedir ki devenin burnu üzerine korlar, ağaçtan yâ bakırdan yâhûd kıldan ki ona burunsalık derler. Ve
خِشَاشٌ [ḣişâş] Haşerât-ı arza dahi derler. Ve gâh olur meftûh dahi kılarlar.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı