اَلْخَطْءُ [el-ḣaṯ΄] (ḣâ’nın fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْخَطَأُ [el-ḣaṯa΄] (fethateynle) ve
اَلْخَطَاءُ [el-ḣaṯâ΄] (medd ile) Yanlışlık maʹnâsınadır ki savâbın zıddıdır; yukâlu: فِيهِ خَطْأٌ وَخَطَأٌ وَخَطَاءٌ أَيْ ضِدُّ الصَّوَابِ Ve
خَطَأٌ [ḣaṯa΄] (fethateynle) masdar olur, yanılmak maʹnâsına; yukâlu: خَطِئَ الرَّجُلُ خَطَئًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
اَلْخِطَاءُ [el-ḣiṯâ΄] (ḣâ’nın kesri ve elifin meddiyle) Kezâlik cemʹi, رَكْوَةٌ [rekvet] ile رِكَاءٌ [rikâ] gibi. Ve رَكْوَةٌ [rekvet] şol su kabıdır ki sahtiyândan dikerler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı