es-sucl ~ اَلسُّجْلُ

Kamus-ı Muhit - السجل maddesi

اَلسُّجْلُ [es-sucl] (sîn’in zammıyla) سَجْلَاءُ [seclâ΄] kelimesinin cemʹidir ki büyük memeli nâkaya denir, niteki zikr olundu.

اَلسِّجْلُ [es-sicl] (sîn’in kesri ve lâm’ın tahfîfiyle) سِجِلٌّ [sicill] kelimesinde ki teşdîd-i lâm’ladır, lügattır, kitâb-ı merkûma denir.

اَلسَّجْلُ [es-secl] (sîn’in fethi ve cîm’in sükûnuyla) Su ile dopdolu olan büyük kovaya denir, pes bu vasflara münâfî olana ıtlâk olunmamak lâzımdır; tekûlu: سَقَيْتُهُ سَجْلًا وَهُوَ الدَّلْوُ الْعَظِيمَةُ مَمْلُوءَةً Ve işbu سَجْلٌ [secl] kelimesi müzekkerdir. Ve kova dolusu suya denir; yukâlu: سَقَاهُ سَجْلًا أَيْ مِلْئَ الدَّلْوِ Ve kerîm ve civân-merd adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ سَجْلٌ أَيْ جَوَادٌ Ve büyük memeye ıtlâk olunur; cemʹi سِجَالٌ [sicâl] ve سُجُولٌ [sucûl] gelir; ve minhu’l-meselu: “اَلْحَرْبُ بَيْنَهُمْ سِجَالٌ” أَيْ سَجْلٌ مِنْهَا عَلَى هَؤُلَاءِ وَآخَرُ عَلَى هَؤُلَاءِ Yaʹnî gâh bunlar ve gâh onlar gâlib olur. Pes maʹnâ-yı evvelden me΄hûzdur, kuyudan su çeken aʹrâb-ı bâdiyenin her birinin birer kovaları olmakla bi’l-münâvebe su çekerler, pes muhârebede bi’l-münâvebe zafer ve galebe ona temsîl olunmuştur. Zemaḣşerî burada سِجَالٌ [sicâl] مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet]ten masdar olmak dahi mümkindir dedi. Ve

سَجْلٌ [secl] Masdar olur, bir nesneyi kova boşaltır gibi yukarıdan aşağıya bırakmak ve atmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَجَلَ بِهِ سَجْلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا رَمَى بِهِ مِنْ فَوْقُ Ve su dökmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَجَلَ الْمَاءَ إِذَا صَبَّهُ

اَلسِّجِلُّ [es-sicill] (kesreteynle ve teşdîd-i lâm’la) Mahkemede ʹuhûd ve mevâsîk ve ahkâm makûlesi mevâdd ketb olunan mecelle ve kitâba denir; cemʹi سِجِلَّاتٌ [sicillât]tır. Hâliyâ kâdînin suver-i daʹâvâ kayd eylediği kitâbda müteʹâreftir. Kâdîʹaskerlerin rûznâmçelerine de ıtlâk olunur; yukâlu: كَتَبَ عَلَيْهِ سِجِلًّا وَهُوَ كِتَابُ الْعَهْدِ وَنَحْوُهُ Muġrib’de kitâbu’l-hükm ile müfesserdir ki kâdînin hükm-i hucceti olacaktır. Ve baʹzılar tomar ile beyân eylediler. Ve ʹinde’l-baʹz سِجِّيلٌ [siccîl] gibi seng ve gil muʹarrebidir, evâ΄ilde ona yazı yazarlar idi, baʹdehu mutlakan mektûbun fîh olan sahîfede müstaʹmel olup mertebe-i sâlisede kâdî sicillinde müteʹâref oldu. Ve

سِجِلٌّ [sicill] Kâtibe ıtlâk olunur. Ve ehl-i Ḩabeşe lisânında recül ve merdüm maʹnâsınadır ki er kişi demektir. Ve Fâhr-i ʹâlem sallallâhu taʹâlâ ʹaleyhi ve sellem hazretlerinin dîvânları küttâbından bir kâtib-i mahsûsun ismidir. Ve bir feriştenin ismidir.

Vankulu Lugatı - السجل maddesi

اَلسَّجْلُ [es-secl] (sîn’in fethi ve cîm’in sükûnuyla) Lafz-ı müzekkerdir, şol kova maʹnâsına ki onda az ve çok su ola; boş olduğu hâlde ona سَجْلٌ [secl] ve ذَنُوبٌ [ženûb] demezler. Ve

سَجْلٌ [secl] Dökmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: سَجَلْتُ الْمَاءَ فَانْسَجَلَ إِذَا صَبَبْتَهُ فَانْصَبَّ

اَلسِّجِلُّ [es-sicill] (sîn’in ve cîm’in kesri ve lâm’ın teşdîdiyle) Kâdî defteri.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı