eş-şukk ~ اَلشُّكُّ

Kamus-ı Muhit - الشك maddesi

اَلشُّكُّ [eş-şukk] (şîn’in zammıyla) شَكُوكٌ [şekûk] lafzından cemʹdir ki zikr olundu.

اَلشِّكُّ [eş-şikk] (şîn’in kesriyle) Yay köşelerinin arkalarına geçirilen gılâflara denir.

اَلشَّكُّ [eş-şekk] (şîn’in fethi ve kâf’ın teşdîdiyle) Şübhe ve gümân maʹnâsınadır ki yakîn mukâbilidir; cemʹi شُكُوكٌ [şukûk]tur; yukâlu: مَا فِيهِ شَكٌّ وَهُوَ خِلَافُ الْيَقِينِ Mütercim der ki شَكٌّ [şekk] mâddesi Miṡbâḩ’ta mebsûttur, fe’lyurâcaʹ. Ve

شَكٌّ [şekk] Masdar olur, şübhe ve gümân eylemek maʹnâsına; yukâlu: شَكَّ فِي الْأَمْرِ شَكًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا ارْتَابَVe

شَكٌّ [şekk] Kemikte olan azca çatlağa denir; yukâlu: فِي ضِلَعِهِ شَكٌّ أَيْ صُدَيْعٌ صَغِيرٌ فِي الْعَظْمِ Ve bir gûne dârû ismidir ki fâreyi ihlâk eder; Ḣorâsân’da vâkiʹ gümüş maʹdeninden celb olunur, Türkîde sıçan otu derler, beyâzı ve sarısı olur. Ve

شَكٌّ [şekk] Mızrağı deri ve et ve kemiğe işletip tâ ötesine kadar geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَكَّهُ بِالرُّمْحِ شَكًّا إِذَا انْتَظَمَهُ بِهِ يَعْنِي خَرَقَهُ إِلَى الْعَظْمِ Ve silâhlanmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَكَّ فِي السِّلَاحِ إِذَا دَخَلَ فِيهِ Ve devenin kolları yanlarına yapışmak maʹnâsınadır ki bî-tâblığından olup aksamağa başlar; yukâlu: شَكَّ الْبَعِيرُ إِذَا لَزِقَ عَضُدُهُ بِالْجَنْبِ Ve bir nesneye nevʹan meyl eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: شَكِكْتُهُ وَإِلَيْهِ شَكًّا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا رَكَنْتَ Ve hâneleri bir çırpıda sıravardı yapmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَكُّوا بُيُوتَهُمْ إِذَا جَعَلُوهَا عَلَى طَرِيقَةٍ وَاحِدَةٍ

Vankulu Lugatı - الشك maddesi

اَلشَّكُّ [eş-şekk] (şîn’in fethi vekâf’ın teşdîdiyle) Bir nesnede şübhe üzere olmak ki يَقِينٌ [yaḵîn]in mukâbilidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı