اَلشَّكْسُ [eş-şeks] (şîn’in fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Hilâlden yaʹnî gurre-i şehrden bir gün yâ iki gün mukaddem olan güne denir ki şehr-i güzeştenin mihâkı olacaktır.
اَلشَّكِسُ [eş-şekis] (نَدُسٌ [nedus] vezninde ki كَتِفٌ [ketif] vezni olacaktır) ve
اَلشَّكُسُ [eş-şekus] (yine نَدُسٌ [nedus] vezni ki dâl’ın zammıyladır) Çetin huylu, serkeş-tabîʹat insân ve hayvâna denir. Cemʹi شُكْسٌ [şuks] gelir şîn’in zammıyla; yukâlu: رَجُلٌ وَفَرَسٌ شَكِسٌ وَشَكُسٌ أَيِ الصَّعْبُ الْخُلُقِ Ve
شَكِسٌ [şekis] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Bahîl ve nâkese ıtlâk olunur.
اَلشُّكْسُ [eş-şuks] (şîn’in zammı ve kâf’ın sükûnuyla) Cemʹi; yukâlu: قَوْمٌ شُكْسٌ كَمَا يُقَالُ رَجُلٌ صِدْقٌ وَقَوْمٌ صِدْقٌ
اَلشَّكْسُ [eş-şeks] (şîn’in fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Çetin hûylu kimse.
اَلشَّكِسُ [eş-şekis] (şîn’in fethi ve kâf’ın kesriyle) Kezâlik çetin hûylu olan kimse. Ve bu Ferrâ rivâyeti üzeredir, kıyâs dahi budur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı