اَلطِّلاَحُ [eṯ-ṯilâḩ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Bu dahi طَلْحٌ [ṯalḩ] dedikleri şecer-i mezbûra denir ki mugaylân ağacıdır.
اَلطَّلاَحُ [eṯ-ṯalâḩ] (ṯâ’nın fethiyle) صَلاَحٌ [ṡalâḩ]ın zıddıdır ki azgın ve fâsid ve tebeh-kâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: طَلَحَ الرَّجُلُ طَلاَحًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ ضِدُّ صَلَحَ فَهُوَ طَالِحٌ وَمِنْهُ قَوْلُهُمْ لَوْلاَ الصَّالِحُونَ لَهَلَكَ الطَّالِحُونَ
اَلطَّلَاحُ [eṯ-ṯalâḩ] (ṯâ’nın fethiyle) صَلَاحٌ [ṡalâḩ]ın zıddıdır; ve minhu kîle: “لَوْلَا الصَّالِحُونَ لَهَلَكَ الطَّالِحُونَ”
اَلطِّلَاحُ [eṯ-ṯilâḩ] (ṯâ’nın kesriyle) طَلْحٌ [ṯalḩ] maʹnâsına, dikenli ağaçtan ʹibâret olmakta.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı