اَلطُّلْبَةُ [eṯ-ṯulbet] (جُرْعَةٌ [curʹat] vezninde) Irak sefere denir; yukâlu: بَدَتْ لَه طُلْبَةٌ أي سَفَرَةٌ بَعِيدَةٌ
اَلطَّلِبَةُ [eṯ-ṯalibet] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) Matlûb olan şey΄e denir; yukâlu: أُعْطِي طَلِبَتَكَ أَيْ مَا طَلَبْتَهُ
اَلطَّلَبُ [eṯ-ṯaleb] (fethateynle) ve
اَلطِّلْبَةُ [eṯ-ṯilbet] (ṯâ’nın kesri ve lâm’ın sükûnuyla) Maʹnâ-yı mezbûrdan ismdir ki matlûb olan hakka denir; tekûlu: لِي عِنْدَهُ طَلَبٌ وَطِلْبَةٌ أَيْ حَقٌّ يُطَالَبُ
اَلطَّلِبَةُ [eṯ-ṯalibet] (ṯâ’nın fethi ve lâm’ın kesriyle) Şol nesnedir ki onu taleb edersin.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı