اَلْفِلْذُ [el-filž] (fâ’nın kesriyle) Devenin ciğerine denir, كَبِدُ الْبَعِيرِ maʹnâsına.
اَلْفَلْذُ [el-felž] (fâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bir adama bilâ-te΄hîr hayr ve lâ-vaʹd bir nesne vermek, ʹalâ-kavlin çok vermek yâhûd bir uğurdan vermek maʹnâsınadır; yukâlu: فَلَذَ لَهُ مِنَ الْمَالِ فَلْذًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَعْطَاهُ بِلاَ تَأْخِيرٍ وَلاَ عِدَةٍ أَوْ أَكْثَرَ مِنْهُ أَوْ أَعْطَاهُ دَفْعَةً
اَلْفِلَذُ [el-filež] (fâ’nın kesri ve lâm’ın fethiyle) Cemʹi, pâreler maʹnâsına.
اَلْفَلْذُ [el-felž] (fâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Deve ciğerine derler, كَبِدُ الْبَعِيرِ maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı