el-ḵabḋat ~ اَلْقَبْضَةُ

Kamus-ı Muhit - القبضة maddesi

اَلْقَبْضَةُ [el-ḵabḋat] (kâf’ın fethiyle ve zammıyla ekser-i istiʹmâldir) Bir avuç ve bir pençe nesneye denir; yukâlu: أَعْطَاهُ قَبْضَةً مِنَ السَّوِيقِ أَيْ كَفًّا مِنْهُ

اَلْقُبَضَةُ [el-ḵubaḋat] (ḵâf’ın zammıyla هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Şol kimseye denir ki bü’l-heves gibi bir nesneyi ahz ve ʹale’l-fevr usanıp terk eylemek ʹâdeti ola; ve bu رُفَضَةٌ [rufaḋat] ile istiʹmâl olunur; yukâlu: هُوَ قُبَضَةٌ رُفَضَةٌ إِذَا كَانَ يَتَمَسَّكُ بِالشَّيْءِ ثُمَّ لاَ يَلْبَثُ أَنْ يَدَعَهُ Ve çobanlıkta hüsn-i tedbîr ve takayyüd sâhibi çobana ıtlâk olunur ki dâ΄imâ mevâşîyi dağıtmayıp güzel merʹâ buldukta neşr ve raʹy eder ola; yukâlu: راَعٍ قُبَضَةٌ رُفَضَةٌ أَيِ الْحَسَنُ التَّدْبِيرِ فِي غَنَمِهِ

Vankulu Lugatı - القبضة maddesi

اَلْقُبْضَةُ [el-ḵubḋat] (ḵâf’ın zammı ve bâ’nın sükûnuyla) قَبْضَةٌ [ḵabḋat]a sığdığı mikdârı nesne; yukâlu: أَعْطَاهُ قُبْضَةً مِنْ سَوِيقٍ أَوْ تَمْرٍ أَيْ كَفًّا مِنْهُ Ve gâh olur fethle dahi istiʹmâl ederler.

اَلْقُبَضَةُ [el-ḵubaḋat] (ḵâf’ın zammı ve bâ’nın fethiyle) Şol kimsedir ki bir nesne ile temessük edine ve eğlenmeyip onu terk eyleyip biriyle dahi temessük edine; yukâlu: رَجُلٌ قُبَضَةٌ رُفَضَةٌ لِلَّذِي يَتَمَسَّكُ بِالشَّيْءِ ثُمَّ لَا يَلْبَثُ أَنْ يَدَعَهُ وَيَرْفُضَهُ Ve

قُبَضَةٌ [ḵubaḋat] Şol çobana derler ki koyunu gütmede takabbuz üzere olup yayındırmaya.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı