el-ḵafes ~ اَلْقَفَسُ

Kamus-ı Muhit - القفس maddesi

اَلْقَفَسُ [el-ḵafes] (fethateynle) Bir adamın burnunun yumuşağı büyük olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَفِسَ الرَّجُلُ قَفَسًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا عَظُمَتْ رَوْثَةُ أَنْفِهِ

اَلْقُفْسُ [el-Ḵufs] (ḵâf’ın zammıyla) Kirmân memleketinde mütemekkin bir sınf Ekrâd tâ΄ifesine ıtlâk olunur.

اَلْقَفْسُ [el-ḵafs] (ḵâf’ın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) ve

اَلْقُفُوسُ [el-ḵufûs] (جُلُوسٌ [culûs] vezninde) Ölmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَفَسَ الرَّجُلُ قَفْسًا وَقُفُوسًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا مَاتَ Ve âhûnun ellerini ve ayaklarını bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: فَقَسَ الظَّبْيَ إِذَا رَبَطَ يَدَيْهِ وَرِجْلَيْهِ Ve bir kimsenin saçından kavrayıp tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَفَسَ فُلاَنًا إِذَا أَخَذَ بِشَعْرِهِ Ve bir nesneyi bir kimse yedinden gazabla çekip alır vechile almak maʹnâsınadır; yukâlu: قَفَسَ الشَّيْءَ إِذَا أَخَذَهُ أَخْذَ انْتِزَاعٍ وَغَضَبٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı