el-ḵilebet ~ اَلْقِلَبَةُ

Kamus-ı Muhit - القلبة maddesi

اَلْقُلْبَةُ [el-ḵulbet] (عُلْبَةٌ [ʹulbet] vezninde) Kırmızılık, حُمْرَةٌ [ḩumret] maʹnâsınadır; yukâlu: فِي لَوْنِهِ قُلْبَةٌ أَيْ حُمْرَةٌ Ve soyu pâk ve hâlis olan hatuna denir ki zikr olunan قُلْبٌ [ḵulb] lafzının mü΄ennesidir; yukâlu: هِيَ قُلْبَةٌ أَيْ خَالِصَةُ النَّسَبِ

اَلْقَلَبَةُ [el-ḵalebet] (غَلَبَةٌ [ġalebet] vezninde) Taʹab ve mihnet ve maraza ıtlâk olunur, firâşında ve mekânında âsûde olmayıp derd ve meşakkatle takallübe bâʹis olduğu için; yukâlu: مَا بِهِ قَلَبَةٌ أَيْ دَاءٌ وَتَعَبٌ Şârihin beyânına göre bunun istiʹmâli nefy makâmına mahsûstur.

Vankulu Lugatı - القلبة maddesi

اَلْقِلَبَةُ [el-ḵilebet] (ḵâf’ın kesri ve lâm’ın fethiyle) Cemʹidir.

اَلْقَلَبَةُ [el-kalebet] (fethateynle) ʹİllet maʹnâsına; ve kavluhum: مَا بِهِ قَلَبَةٌ أَيْ لَيْسَتْ بِهِ عِلَّةٌ Kâle’l-Ferrâ: هُوَ مَأْخُوذٌ مِنَ الْقُلَابِ كَمَا مَرَّ آنِفًا Ve kâle İbnu’l-Aʹrâbî: مَعْنَاهُ لَيْسَتْ فِيهِ عِلَّةٌ يُقْلَبُ لَهَا فَيُنْظَرَ إِلَيْهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı