el-ḵullâʹ ~ اَلْقُلاَّعُ

Kamus-ı Muhit - القلاع maddesi

اَلْقُلاَّعُ [el-ḵullâʹ] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) جَنْبَةٌ [cenbet] envâʹından bir nebâttır ki tâzesi ve kurusu davara pek yarar ʹalef olur.

اَلْقُلاَعٌ [el-ḵulâʹ] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Şol balçığa denir ki suyu çekildikte yarılıp çatlar ola. Ve mantar yeri yarıp zuhûr edecek vaktte tümüp kalkan kemreye denir ki onunla mantara delâlet olunur. Ve ağızda hâdis olur bir maraz adıdır. Ve deve sağ ve sâlim dururken fec΄eten yıkılıp helâk olmağa denir.

اَلْقِلْعُ [el-ḵilʹ] (ḵâf’ın kesriyle) ve

اَلْقَلِعُ [el-ḵaliʹ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْقُلْعَةُ [el-ḵulʹat] (طُرْفَةٌ [ṯurfet] vezninde) ve

اَلْقُلَعَةُ [el-ḵuleʹat] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) ve

اَلْقُلَّعَةُ [el-ḵulleʹat] (قُبَّرَةٌ [ḵubberet] vezninde) ve

اَلْقَلاَّعُ [el-ḵallâʹ] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Götü eyerde durmayan râkibe ve ayağı yer tutmayan güreşçiye ve söz anlamayan belîde ve künd-zihn adama denir. Ve

قِلْعٌ [ḵilʹ] (ḵâf’ın kesriyle) Gemi yelkenine denir, شِرَاعٌ [şirâʹ] maʹnâsına. Ve nîm-ten zıbına denir. Ve çobanların hırt mırt çantalarına denir; cemʹi قِلَعَةٌ [ḵileʹat]tır, عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde.

Vankulu Lugatı - القلاع maddesi

اَلْقُلَاعُ [el-ḵulâʹ] (ḵâf’ın zammı ve lâm’ın tahfîfiyle) Şol balçıktır ki suyu çekildikte yarıla.

اَلْقَلَّاعُ [el-ḵallâʹ] (ḵâf’ın fethi ve lâm’ın teşdîdiyle) عَسَسٌ [ʹases] ki subaşıya ve ehl-i ʹörfe hizmet eder. Ve fi’l-hadîsi: “لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ قَلَّاعٌ”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı