اَللِّبْزُ [el-libz] (lâm’ın kesriyle) Yaraya merhem ve yakı sarmak maʹnâsınadır; Ebû ʹAmr fâ’nın kesriyle fiʹl misâlinde bu resme zikr eyledi; yukâlu: لَبَزَ الْجُرْحَ لِبْزًا إِذَا ضَمَدَهُ بِالدَّوَاءِ
اَللَّبْزُ [el-lebz] (lâm’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi şiddetle ekl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَزَهُ لَبْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَكَلَهُ شَدِيدًا Ve yutmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَزَهُ إِذَا لَقَمَهُ Ve el ile bir adamın sırtına vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَزَهُ إِذَا ضَرَبَ ظَهْرَهُ بِيَدِهِ Ve şiddetle vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَزَهُ إِذَا ضَرَبَهُ شَدِيدًا Ve نَبْزٌ [nebz] maʹnâsınadır; ke-mâ se-yuzkeru. Ve nâka kısmı tabanı muştuyla yere vurmak maʹnâsınadır, ʹalâ-kavlin âheste âheste letâfetle vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَزَتِ النَّاقَةُ الْأَرْضَ إِذَا ضَرَبَهَا بِجُمْعِ خُفِّهَا أَوْ ضَرْبًا لَطِيفًا فِي تَخَامُلٍ
اَللَّبْزُ [el-lebz] (lâm’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Nâka ayağın devşirip bir nesneyi vurmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı