el-Muḩdeš ~ اَلْمُحْدَثُ

Kamus-ı Muhit - المحدث maddesi

اَلْمُحْدَثُ [el-Muḩdešamp;] (مُكْرَمٌ [mukrem] vezninde) Bâdiyede iki su ve Vâsiṯ ve Baġdâd kazâlarında iki karye adıdır.

اَلْمُحَدَّثُ [el-muḩaddešamp;] (مُحَمَّدٌ [muḩammed] vezninde) صَادِقُ الْحَدْسِ [ṡâdiḵu’l-ḩads] olan kişiye ıtlâk olunur ki hemîşe zann ve tahmîn ve ferâseti musîb olur; ve minhu’l-hadîsu: “قَدْ كَانَ فِي اْلأُمَمِ مُحَدَّثُونَ فَإِنْ يَكُنْ فِي أُمَّتِي أَحَدٌ فَعُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ” قَالَ فِي النِّهَايَةِ أَيِ الْمُلْهَمُونَ كَأَنَّهُمْ حُدِّثُوا بِشَيْءٍ فَقَالُوهُ Bu lafzın asl maʹnâsı “kendisine haber verilmiş” demektir, niteki ehl-i İslâm meyânında olan meczûbların hakkında vârid olan işbu: “ذَرُوا الْعَارِفِينَ الْمُحَدَّثِينَ مِنْ أُمَّتِي” hadîsinde buyrulmuştur ki “Benim ümmetimin meczûbları ki ekserî sûret-i dîvânede ʹâkıl-ı ʹârif-billâh olup baʹzı melâ΄ike me΄mûren kendilere vâkıʹât-ı umûr u ahvâlden haber vermeleriyle onlar dahi vetîre-i mezkûre üzere baʹzen ahvâl-i gaybiyyeden haber verirler, onların umûrunu Mevlâ’ya tefvîzle hâlleri üzere terk eyleyesiz” demektir. Zâhiren muhâlif olan baʹzı atvârlarından keff-i lisân olunmak lâzımdır. Ve baʹzı hâric kimselerden dahi ittifâkî umûra râst ve muvâfık olarak bî-ihtiyâr kelimât sudûr eder ki intâk-ı Hak taʹbîr olunur. Pes mütekallidîn ve müteşebbihînin vech-i muharrer üzere ittifâkı çend kelimât-ı mütetâbakasına firîfte olmakla kerâmete haml edip şemʹ-i bî-fürûguna pervâne olmak reviş-i ʹâkilâneden dûrdur.

Vankulu Lugatı - المحدث maddesi

اَلْمُحَدَّثُ [el-muḩaddešamp;] (mîm’in zammı ve dâl’ın fethi ve teşdîdiyle) Zannında sâdık olan kimse; yukâlu: هُوَ رَجُلٌ مُحَدَّثٌ أَيْ صَادِقُ الظَّنِّ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı