اَلنَّغْصُ [en-naġṡ] (nûn’un ve ġayn-ı muʹcemenin fethiyle) Develeri suya götürüp içirdikten sonra onları sarf edip gayrısını götürmeğe denir; yukâlu: فُلاَنٌ يُورِدُ الْإِبِلَ نَغْصًا وَهُوَ أَنْ يُورِدَهَا الْحَوْضَ فَإِذَا شَرِبَتْ صَرَفَهَا وَأَوْرَدَ غَيْرَهَا Ve bir adamın maksûdu tamâm olmayıp nâkıs kalmak maʹnâṡınadır; yukâlu: نَغِصَ الرَّجُلُ نَغَصًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَمْ يَتِمَّ مُرَادُهَا Kezâlik deve murâdı üzere su içmeyip nâkıs kalsa نَغِصَ الْبَعِيرُ derler ve içecek nesne nâ-tamâm olsa نَغِصَ الشَّرَابُ derler.
اَلنَّغَصُ [en-naġaṡ] (fethateynle) Murâdın tamâm etmemek; yukâlu: نَغِصَ الرَّجُلُ يَنْغَصُ نَغَصًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَمْ يَتِمَّ مُرَادُهُ Ve deve dahi murâdı üzere su içmese نَغِصَ الْبَعِيرُ derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı