اَلْهِبِلُ [el-hibil] (إِبِلٌ [ibil] vezninde) İri cüsseli koca adama, kezâlik öylesi deveye ve devekuşuna denir.
اَلْهِبِلُّ [el-hibill] (طِمِرٌّ [ṯimirr] vezninde) ve
اَلْهِبَلُّ [el-hibell] (هِجَفٌّ [hiceff] vezninde) Gemi arslanı gibi tenû-mend adama ʹalâ-kavlin pek uzun adama denir; mü΄ennesi hâ’yladır; yukâlu: رَجُلٌ هِبِلٌّ وَهِبَلٌّ وَامْرَأَةٌ هِبِلَّةٌ وَهِبَلَّةٌ أَيْ عَظِيمٌ أَوْ طَوِيلٌ
اَلْهَبَلُ [el-hebel] (fethateynle) Vâlide veledini yavı kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَبِلَتْهُ أُمُّهُ هَبَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا ثَكِلَتْهُ Ve
هَبَلٌ [hebel] Hâl ve şân ve şugl maʹnâsına müstaʹmeldir; ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْهِبَلُّ [el-hibell] (hâ’nın kesri ve bâ’nın fethi ve lâm’ın teşdîdiyle هِجَفٌّ [hiceff] gibi) Eger insândan ve eger deveden sakîl ve müsinn olan kimse.
اَلْهَبِلُ [el-hebil] (hâ’nın fethi ve bâ’nın kesriyle) Şol kurttur ki ehl-i hîle ola; yukâlu: ذِئْبٌ هَبِلٌ أَيْ مُحْتَالٌ
اَلْهُبَلُ [el-hubel] (hâ’nın zammı ve bâ’nın fethi ile) Bir putun ismidir ki zamân-ı câhiliyyette Kaʹbe-i müşerrefe’de idi.
اَلْهَبَلُ [el-hebel] (fethateynle) Masdardır, ana veledin yavı kılmak ve bî-veled olmak maʹnâsına; tekûlu: هَبِلَتْهُ أُمُّهُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا ثَكِلَتْهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı