اَلْهَبُوطُ [el-hebûṯ] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) İniş ve engebe yere denir, Fârisîde neşîb denir; yukâlu: لِهَذَا الْجَبَلِ صَعُودٌ وَهَبُوطٌ أَيْ حَدُورٌ
اَلْهُبُوطُ [el-hubûṯ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Aşağıya inmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَبَطَ مِنَ الْجَبَلِ هُبُوطًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا نَزَلَ Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre bu mâddenin nüzûlünde kahr ve ʹunf ve insânda olursa istihfâf muʹteberdir. Ve
هُبُوطٌ [hubûṯ] Bir metâʹın kıymeti eksilip aşağılamak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هَبَطَ ثَمَنُ السِّلْعَةِ إِذَا نَقَصَ
اَلْهُبُوطُ [el-hubûṯ] (zammeteynle) İnmek, nüzûl maʹnâsına; yukâlu: هَبَطَ هُبُوطًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı