el-Herrâr ~ اَلْهَرَّارُ

Kamus-ı Muhit - الهرار maddesi

اَلْهَرَّارُ [el-Herrâr] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Muʹâviye b. ʹUbâde’nin feresi ismidir.

اَلْهُرَارُ [el-hurâr] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Deve kısmına mahsûs bir ʹillet adıdır. Verem gibi bir ʹârızadır, etiyle derisi beyninde hâdis olur; o deveye مَهْرُورٌ [mehrûr] denir. ʹAlâ-kavlin deve kısmının yürek sürmesi ʹârızasıdır, ne gûne ʹilletten olursa olsun. Ve

هُرَارٌ [hurâr] هَرٌّ [herr] gibi masdar olur, deve maraz-ı mezbûra uğramak maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّتِ الْإِبِلُ هَرًّا وَهُرَارًا إِذَا صَارَتْ مَهْرُورًا Ve ishâle uğrayıp helâk olmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّ سَلْحَهُ إِذَا اسْتَطْلَقَ حَتَّى مَاتَ Ve ishâle uğratmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّهُ إِذَا أَطْلَقَ بَطْنَهُ

Vankulu Lugatı - الهرار maddesi

اَلْهُرَارُ [el-hurâr] (hâ’nın zammı ile) Bir marazdır ki deveye ʹârız oldukta için sürüp ishâl eder. Ve bu makâmda sâhib-i Ṡurâḩهُرَارٌ [hurâr] bi’z-zamm “bîmârî ki pûst-i şutur-râ birîzâned” demiştir gâlibâ Cevherî ʹibâretinde تَسْلَحُ lafzın ḣâ-i muʹceme ile zann etmiştir, hâlâ ki ḩâ-i mühmele iledir, necâset ilkâ etmek maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı