اَلْوَحَمُ [el-veḩam] (vâv’ın ve ḩâ-yı mühmelenin fethiyle) Gebe hatunlar aş yermek maʹnâsınadır ki türlü türlü nesnelere iştihâ eder, ke-mâ se-yuzkeru; yukâlu: وَحِمَتِ الْحُبْلَى كَوَرِثَ يَوْرَثُ وَوَجِلَ يَوْجَلُ وَحَمًا وَهُوَ شِدَّةُ شَهْوَةِ الْحُبْلَى لِمَأْكَلٍ Ve
وَحَمٌ [veḩam] Hatunun aş yerdiği nesneye de denir. Ve cimâʹa ve mutlakan her nesneye ârzû ve iştihâ΄ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَحِمَ الْجِمَاعَ وَغَيْرَهُ إِذَا اشْتَهَى Ve kuş uçarken kanatları seslenmeğe denir; tekûlu: سَمِعْتُ وَحَمَ الطَّيْرِ أَيْ حَفِيفَهُ
اَلْوَحْمُ [el-vaḩm] (vâv’ın fethi ve ḩâ΄-i mühmelenin sükûnuyla) Kasd maʹnâsınadır; tekûlu: وَحَمْتُ وَحْمَهُ أَيْ قَصَدْتُ قَصْدَهُ
اَلْوَحَمُ [el-veḩam] (fethateynle) Yüklü ʹavret bir nesneye iştihâ etmek; yukâlu: وَحِمَتْ تَوْحَمُ وَحَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı