er-remaṡ ~ اَلرَّمَصُ

Kamus-ı Muhit - الرمص maddesi

اَلرَّمَصُ [er-remaṡ] (fethateynle) Gözün pınarında müctemiʹ beyâz çapağa denir. Ve masdar olur, göz çapaklanmak maʹnâsına; yukâlu: بِعَيْنِهِ رَمَصٌ ve yukâlu: رَمِصَتْ عَيْنُهُ رَمْصًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا جَمَدَ الْوَسَخُ الْأَبْيَضُ فِي مُؤُوقِهَا

اَلرَّمْصُ [er-remṡ] (râ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) İsâbet eden musîbete ʹivaz ve mükâfâtla cebr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَمَصَ اللهُ مُصِيبَتَهُ رَمْصًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا جَبَرَهَا Ve ıslâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَمَصَ بَيْنَهُمْ إِذَا أَصْلَحَهُ Ve tavuk terslemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَمَصَتِ الدَّجَاجَةُ إِذَا ذَرَقَتْ Ve yırtıcı cânver doğurmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَمَصَتِ السِّبَاعُ إِذَا وَلَدَتْ Ve kesb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَمَصَ فُلاَنٌ إِذَا كَسَبَ

Vankulu Lugatı - الرمص maddesi

اَلرَّمْصُ [er-remṡ] (râ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Vâkiʹ olan musîbete ʹıvaz etmek; yukâlu: رَمَصَ اللهُ مُصِيبَتَكَ يَرْمُصُهَا رَمْصًا أَيْ جَبَرَهَا Ve

رَمْصٌ [remṡ] Islâha dahi derler; yukâlu: رَمَصْتُ بَيْنَهُمْ إِذَا أَصْلَحْتَ Ve

رَمْصٌ [remṡ] Tavuk necâset ilkâ etmeğe dahi derler; yukâlu: رَمَصَتِ الدَّجَاجَةُ أَيْ ذَرَقَتْ Ve ذَرْقٌ [žerḵ] žâl-ı muʹceme ile ve ḵâf’la ilkâ-yı necâsete derler. İbnu’s-Sikkît eyitti: قَبَّحَ اللهُ أُمَّا رَمَصَتْ بِهِ derler وَلَدَتْهُ maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı