er-remeş ~ اَلرَّمَشُ

Kamus-ı Muhit - الرمش maddesi

اَلرَّمَشُ [er-remeş] (fethateynle) Tâzelerin tırnaklarında hâdis olan beyâza denir, رَبَشٌ [rebeş] maʹnâsına. Ve kıllarda olan büklüme ve kıvırcığa denir; yukâlu: فِي شَعْرِهِ رَمَشٌ أَيْ تَفَتُّلٌ Ve göz kapakları kızıl kızıl olup dâ΄imâ yaşı seyelân üzere olmağa denir ki göz ʹilletlerindendir.

اَلرَّمْشُ [er-remş] (râ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Bir tutam çiçek makûlesine denir; tekûlu: جَاءَنِي وَفِي يَدِهِ رَمْشٌ وَهُوَ طَاقَةٌ مِنَ الرَّيْحَانِ وَنَحْوِهِ Şârih der ki رامشنة dahi bu maʹnâyadır. Ve

رَمْشٌ [remş] Masdar olur, atmak maʹnâsına; yukâlu: رَمَشَهُ بِالْحَجَرِ رَمْشًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا رَمَاهُ بِهِ Ve koyuna ve keçiye bir mikdârca ot otlatmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَمَشَ الْغَنَمَ إِذَا رَعَاهُ شَيْئًا يَسِيرًا Ve bir nesneyi el ile elleyip yoklamak maʹnâsınadır; yukâlu: رَمَشَ الشَّيْءَ إِذَا لَمَسَهُ بِيَدِهِ Ve bir nesneyi parmakların uçlarıyla almak maʹnâsınadır; yukâlu: رَمَشَ الشَّيْءَ إِذَا تَنَاوَلَهُ بِأَطْرَافِ الْأَصَابِعِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı