اَلشُّرَيْحُ [eş-şureyḩ] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Bu dahi ferce ıtlâk olunur. Ve
شُرَيْحٌ [Şureyḩ] Esmâdandır: Ebû Muḩammed ʹAbdurraḩmân b. Aḩmed b. Muḩammed b. Ebî Şureyḩ el-Ensârî eş-Şureyḩî ki İmâm Beġavî ashâbındandır, ondan rivâyet-i ehâdîs eylemiştir, ceddi olan Şureyḩ’e mensûbdur. Ve ʹAbdullâh b. Muḩammed ve Hibetullâh b. ʹAlî eş-Şureyḩiyyân muhaddislerdir.
اَلشَّرْحَةُ [eş-şerḩat] (حَمْزَةُ [ḩamzet] vezninde) ve
اَلشَّرِيحَةُ [eş-şerîḩat] ve
اَلشَّرِيحُ [eş-şerîḩ] Tûlânî kesilip dilimlenmiş et dilimine denir. Ve
شَرْحَةٌ [şerḩat] Âhû makûlesi şikârın etine denir ki gerçi bir mikdâr kuruyup lâkin pastırma kertesine varmayarak getirile.
اَلشَّرِيحُ [eş-şerîḩ] (şîn’in fethi ve râ’nın kesriyle) Bi-maʹnâhâ.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı