اَلشَّمُّ [eş-şemm] (şîn’in fethi ve mîm’in teşdîdiyle) ve
اَلشَّمِيمُ [eş-şemîm] (şîn’in fethiyle) ve
اَلشِّمِّيمَى [eş-şimmîmâ] (خِلِّيفَى [ḣillîfâ] vezninde ve bu Zemaḣşerîden menkuldür) Koklamak maʹnâsınadır ki kuvâ-yı hams-i zâhireden burunda olandır; tekûlu: شَمِمْتُ الرَّيْحَانَ أَشَمُّهُ بِالْفَتْحِ وَشَمَمْتُهُ أَشُمُّهُ بِالضَّمِّ شَمًّا وَشَمِيمًا وَشِمِّيمَى مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالْأَوَّلِ إِذَا أَخَذَ رِيحَهُ بِحِسِّ الْأَنْفِ
اَلشَّمُ [eş-şemm] (şîn’in fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Koklamak. Ve
شَمٌّ [şemm] ʹUdûl etmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: شَمُّوا بِمَعْنَى عَدَلُوا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı