eş-şehlet ~ اَلشَّهْلَةُ

Kamus-ı Muhit - الشهلة maddesi

اَلشَّهْلَةُ [eş-şehlet] (كَهْلَةٌ [kehlet] vezninde) Kocakarıya denir. Ve orta yaşlı ʹ âkıle hatuna denir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ شَهْلَةٌ أَيْ نَصَفٌ عَاقِلَةٌ Ve bu mâdde nisâya mahsûstur.

اَلشَّهَلُ [eş-şehel] (fethateynle) ve

اَلشُّهْلَةُ [eş-şuhlet] (شُعْلَةٌ [şuʹlet] vezninde) Gözün siyâhı göklükten azca ve ondan ahsen olmak, ʹalâ-kavlin gözün siyâhı kızıllığa mâ΄il olmağa denir. Ve bu شُكْلَةٌ [şuklet] gibi kızıl çizgili olmayıp lâkin siyâhı azca ve yufkaca olmakla gûyâ ki kızıla mâ΄il görünür, Türkîde ela gözlülük ve koyun gözlülük taʹbîr olunur; yukâlu: فِي عَيْنِهِ شَهَلٌ وَشُهْلَةٌ وَهُوَ أَقَلُّ مِنَ الزَّرَقِ فِي الْحَدَقَةِ وَأَحْسَنُ مِنْهُ أَوْ أَنْ تُشْرَبَ الْحَدَقَةُ حُمْرَةً وَلَيْسَتْ خُطُوطًا كَالشُّكْلَةِ وَلَكِنَّهَا قِلَّةُ سَوَادِ الْحَدَقَةِ حَتَّى كَأَنَّهُ يَضْرِبُ إِلَى الْحُمْرَةِ Ve

شَهَلٌ [şehel] Masdar olur, ela gözlü olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَهِلَ الْغُلَامُ شَهَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَتْ فِي عَيْنِهِ شُهْلَةٌ

Vankulu Lugatı - الشهلة maddesi

اَلشَّهْلَةُ [eş-şehlet] (şîn’in fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Şol orta yaşlı ʹavrettir ki ʹâkıle olur. Ve bu ʹavrete mahsûs ismdir,bununla er sıfatlanmaz.

اَلشُّهْلَةُ [eş-şuhlet] (şîn’in zammı ve hâ’nın sükûnuyla) Gözün karası göğe mâyil olmaktır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı