اَلشَّهْوَةُ [eş-şehvet] (şîn’in fethiyle) Bir nesneyi sevip ona meyl ve ragbet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: شَهِيَهُ وَشَهَاهُ شَهْوَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالْأَوَّلِ إِذَا أَحَبَّهُ وَرَغِبَ فِيهِ
اَلشَّهْوَةُ [eş-şehvet] (şîn’in fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Gönül ârzû etmek, iştihâ maʹnâsına; yukâlu: شَهِيتُ الشَّيْءَ شَهْوَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اشْتَهَيْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı