اَلضُّرَاطُ [eḋ-ḋurâṯ] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Osuruğa denir: قِيلَ لِأَعْرَابِيٍّ مَا هَذِهِ الْقَرْقَرَةُ فِي بَطْنِكَ قَالَ هِيَ ضُرَاطٌ لَمْ يُنْضَجْ
اَلضَّرَّاطُ [eḋ-ḋarrâṯ] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) ve
اَلضَّرُوطُ [eḋ-ḋarûṯ] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلضِّرَّوْطُ [eḋ-ḋirrevṯ] (سِنَّوْرٌ [sinnevr] vezninde) Osurgan şahsa denir. Ve
ضِرَّوْطٌ [ḋirravṯ] (سِنَّوْرٌ [sinnevr] vezninde) ve
ضَرُوطٌ [ḋarûṯ] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) İri nesneye denir; yukâlu: إِنَّهُ لَضَرُوطٌ وَضِرَّوْطٌ أَيْ ضَخْمٌ
اَلضُّرَاطُ [eḋ-ḋurâṯ] (ḋâd’ın zammı ve râ’nın tahfîfiyle) Makʹaddan çıkan yel, kavara maʹnâsına; yukâlu: ضَرَطَ يَضْرِطُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı