eḋ-ḋurret ~ اَلضُّرَّةُ

Kamus-ı Muhit - الضرة maddesi

اَلضُّرَّةُ [eḋ-ḋurret] (ḋâd’ın zammıyla) ve

اَلضَّرَارَةُ [eḋ-ḋarâret] (خَسَارَةٌ [ḣasâret] vezninde) Bunlar da enfüs ve emvâle isâbet eden noksân ve hasârete denir; tekûlu: حَفِظَنَا اللهُ عَنِ الضَّرَّاءِ وَالضَّرَّةِ وَالضَّرَارَةِ أَيْ النَّقْصِ فِي الْأَنْفُسِ وَالْأَمْوَالِ

اَلضَّرَّةُ [eḋ-ḋarret] (ḋâd’ın fethiyle) إِضْطِرَارٌ [iḋṯirâr]dan ismdir, nâçârlığa ve ihtiyâca denir; yukâlu: فِيهِ ضَرَّةٌ أَيْ احْتِيَاجٌ وَلَجَأٌ Ve

ضَرَّةٌ [ḋarret] İki zevcenin her birine ıtlâk olunur ki ehadühümâ âherin ضَرَّةٌ [ḋarret]idir, ortak ve kuma taʹbîr olunur; cemʹi ضَرَائِرُ [ḋarâ΄ir]dir. Ve bu fi’l-asl faʹlettir, yaʹnî masdardır, ehadühümâ âhere zarar eylemek maʹnâsınadır, baʹdehu mübâlagaten her birine ıtlâk olundu. Kale’ş-şârih ve minhu’l-meselu: “بَيْنَهُمْ دَاءُ الضَّرَائِرِ” أَيْ الْحَسَدُ Ve

ضَرَّةُ [ḋarret] İnsânın kıynaklarının kemik cânibinden yaʹnî iç tarafından her birine ıtlâk olunur; ikisine ضَرَّتَانِ [ḋarretân] denir. Ve zîk-i maʹâş ve şiddet ve ʹusret-i hâl maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَهَّلَ اللهُ ضَرَّتَهُ أَيْ شِدَّةَ حَالِهِ Ve işkenceye ıtlâk olunur; yukâlu: أَزْعَجَتْهُ الضَّرَّةُ أَيْ الْأَذِيَّةُ Ve memenin başına denir, خِلْفٌ [ḣilf] maʹnâsına. Ve memenin köküne denir, أَصْلُ الثَّدْيِ [aṡlu’šamp;-šamp;edy] maʹnâsına. Ve baş parmağın altında olan etçeğize, ʹalâ-kavlin el ayasının içinde olan etçeğize denir ki yine baş parmağın altındaki olacaktır. Ve memenin mecmûʹuna denir, كُلُّ الضَّرْعِ [kullu’ḋ-ḋarʹ] maʹnâsına. Ve ayakta tabanın baş parmak tarafında olan etçeğize denir ki yürüdükte yere mess eder. Cemʹleri ضَرَائِرُ [ḋarâ΄ir] gelir. Bunların mecmûʹu ضَرَّةٌ [ḋarret]-i zevciyyetten me΄hûzdur ve yekdîğere nisbet üzeredir. Ve

ضَرَّةٌ [ḋarret] Şol mâla denir ki sen ona iʹtimâd üzere olasın, hâlâ ki o gayrın ola. Ve mâldan ve deve ve koyun ve keçi cinsinden bir bölüğe ve bir kıtʹaya denir.

Vankulu Lugatı - الضرة maddesi

اَلضَّرَّةُ [eḋ-ḋarret] (ḋâd’ın fethi ve râ’nın teşdîdiyle) Meme eti, لَحْمَةُ الضَّرْعِ maʹnâsına; yukâlu: ضَرَّةٌ شَكْرَىSütle dolu meme demek olur. Ve شَكْرَى [şekrâ] şîn-i muʹcemenin fethi ve kâf’ın sükûnu ve elifin kasrıyla dolu demek olur. Ve

ضَرَّةٌ [ḋarret] Mâl-ı kesîre dahi derler. Ve

ضَرَّةٌ [ḋarret] Baş parmağının altında olan ettir. Ve أَلْيَةُ الْكَتِفِ dedikleri ete mukâbil olandır ki o serçe parmağın altında olan yumruca ettir. Ve

ضَرَّةٌ [ḋarret] Zevcin âhar ʹavretine dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı