اَلْعَسْدُ [el-ʹasd] (ʹayn’ın fethi ve sîn’in sükûnuyla) Yola gitmek ve gezmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَسَدَ الرَّجُلُ عَسْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا سَارَ Ve ip makûlesini pek muhkem bükmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَسَدَ الْحَبْلَ إِذَا فَتَلَهُ فَتْلاً شَدِيدًا Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَسَدَ جَارِيَتَهُ إِذَا جَامَعَهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı