اَلْعَسَرَةُ [el-ʹaseret] (fetehâtla) Bu dahi kâdime-i beyzâ΄ maʹnâsınadır ki mukaddem-i cenâhta olan ak yeleklerdir.
اَلْعُسْرَةُ [el-ʹusret] (ʹayn’ın zammıyla) ve
اَلْمَعْسَرَةُ [el-maʹseret] (mîm’in ve sîn’in fethiyle) ve
اَلْمُعْسَرَةُ [el-muʹseret] (sîn’in zammıyla) ve
اَلْعُسْرَى [el-ʹusrâ] (بُشْرَى [buşrâ] vezninde) İsmlerdir, güçlük ve çaparızlık maʹnâsınadır; yukâlu: فِي هَذَا الْأَمْرِ عُسْرَةٌ وَمَعْسَرَةٌ وَمُعْسَرَةٌ وَعُسْرَى خِلاَفُ الْمَيْسَرَةِ Ve fakr ve ihtiyâc hâletine ıtlâk olunur, niteki mukâbilleri servet ve gınâya ıtlâk olunur. Şârih der ki يُسْرَى [yusrâ] أَيْسَرُ [eyser]in dahi mü΄ennesi olur.
اَلْعَسَرَةُ [el-ʹaseret] (fethateynle) Şol ak yeleklerdir ki kanadın ilerisinde olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı